31 Ekim 2012 Çarşamba

ta'riz


Hadi kendimize bir düşman bulup taşlayalım, rahatlarız belki...




Not: İçsel yöneliyorum...

12 Ekim 2012 Cuma

Analiziniz Bol Olsun

      Meğersem bir yerlerde birileri, kendi hayatlarını yaşama cesareti gösterecekleri yerde, dizilerden devşirme repliklerle hayatlarını sürdüyormuş.

Not: "...Prensip sahibi olmayan günlük edebiyat sayesinde, insanların düşünme işlevleri kendi benliklerinden gittikçe uzaklaştırılmıştır. Bu arada bazen içlerinde uyanan fakat şimdi insanların düşüncelerinde rol almayı tamamen bırakmış olan vicdan da uzaklaştırılmıştır. Böylece insanlara karşılıklı ilişkiler açısından önceleri az çok katlanılabilir bir hayat sağlayan bu unsurlardan mahrum kalmıştır.
         Ortak bir şanssızlığımız da günden güne insanların hayatında yayılmaya başlayan bu medya edebiyatının, zaten zayıflamış olan insan zihnini onu her türlü dirençten uzak, her türlü hilekarlık ve dolandırıcılığa açık bırakıp nispeten sağlam temellere sahip düşünce şeklinden uzaklaştırarak zayıflatmasıdır. Böylece insanlarda aklı başında kararlar yerine şüphecilik, kızgınlık, korku, yapmacık utanç, ikiyüzlülük, gurur ve bunun gibi değişik değersiz özellikleri harekete geçirmektedir..." G.I.Gurdjief

9 Ekim 2012 Salı

Sıkıysa Seviniz




Kimi zaman soğuk nevale bir insanım, zaman zaman yabaniyim, bazen çok samimiyken bir anda kaçmaya başlarım. Bazen ne hissedeceğimi kendim bile bilemem. Birçok sefer doğrularım ve yanlışlarım birbirine karışır. Bazı bazı kararsız ve çekilmez olurum. Bazı zaman utangacımdır elimi kolumu nereye koyacağımı bilemem. Bununla birlikte çok renkli biriyimdir, benimleyken ne zaman neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz, sürprizlerle doluyum evet. Bazen can sıkıcı olacak kadar meraklıyım hayata karşı ve bazen içe kapanık. Kimilerince bir anda fark edilirim, belki de kimya uyuşması dedikleri türden. Kimilerinin dikkatini bile çekmem, bazen göz ardı edilirim, belki de yıldızları uyuşmamak da böyle bir şey işte. İçimdeki kaos kimi zaman bir hortuma dönüşse de görüntüm itibariyle uysal ve güven veren biriyim (ağzımı açmadığım sürece J). Bazen çok konuşmayı sevmem, bazense konuşacak hiçbir şeyim yoktur, kimileyin boş konuşmak isterim, öylesine havadan sudan, ezberden…
Tanısanız çok seversiniz belki beni, belki de hiç… (Herkes de olduğu gibi)
Oysa ne de çabuk ikna edersiniz kendinizi, kesin böyle olacağına ne de çabuk inanırsınız kendinize.
Herhalde izlemeyen yoktur. Selvi Boylum Al Yazmalım. Topluca bir şeyi öğrenmiştik ya: Sevgi EMEK ister, çaba ister, fedakarlık ve biraz kendinden bir şeyler katabilmeyi ister ama her şeyden önce bir başkasını sevebilmek önce kendini sevebilmeyi gerektirir. Yaptığı hatalar sonunda hala üste çıkmak çabasında olmak yerine onları kabullenip kendini affedebilmeyi gerektirir kendini sevmek. Ve seni sırf kendin olarak sevebilecek birilerinin olduğu, olacağı günlere emanet edebilmek, çırpınmak yerine kanat çırpmayı öğrenmek kendini sevmek. Farklılığı ve farkındalığı olmaktır, muhteşem olmak değil, eksikleri de olabilmektir kendini sevmek. En azından kendini sevmeye çabalamaktır…
Elbette vardır sevilecek yanların, onları keşfetmektir tek yapman gereken. Sen mükemmel biri değilsin ama sevilecek bir insan olduğunu anladığın an tamamlanacaksın.
Eksiklerini görmezden gelmeyi bıraktığın, kendini beğenmekten vazgeçtiğin, kibrine yenik düşmekten kurtulduğun an kendini seveceksin. Eğer tek derdin buysa, kabul görmekse, sevilmekse kendini sevdiğin an gerçekleşecek tüm isteklerin; he unutmadan: üç vakte kadar…