16 Temmuz 2011 Cumartesi

İlüzyon



           Zincirler var ardında, çengellerle omuzlarına tutturulmuş. Yürüyorsun ya da yürümeye çalışıyorsun. Çok güç adım atmak. Ardındakileri de peşinden sürüklemeye çabalıyorsun. Öne doğru her hamle yapışında bükülüyor omuzların. Yüklerini taşıyamıyor, omuzların bükülüyor ve sen yoruluyorsun. Onlarla birlikte yürüyemeyeceğini anlıyor yine de bir mucize olacakmışçasına hala olduğun yerde debeleniyorsun. Mecalin kalmasa da zincirler gergin sırtında. Uzunca bir uğraştan sonra bir an duruyorsun, bir adım geri atarak zincirleri gevşetiyor ve ardına bakıyorsun. Gördüğün manzara, hayatını sığdırdığın ve sen de dahil hiç kimsenin taşıyamayacağı tonlarca insan ve olaydan ibaret. Geçmişte kalanları neden taşımaya çalıştığına cevap bulamadığında davranıyorsun sırtındaki bir çengele ve bırakıyorsun olduğu yere. Sonra iki, üç, dört… Çıkarıveriyorsun öylece. Sonra bir adım atıyorsun. Tüy gibi hafif bedenin uçuyor sen hareket ettikçe. Şimdi yürümek öyle kolay ki…


Hiç yorum yok: